BU GİDİŞİ ‘OLDURAMADIM’
-MERSİN-
Mandolin ile daha küçük yaşta başladı müzik hayatına çarkçıbaşının oğlu Özkan…
Güçlü ve iz bırakacak melodilere imzasını o çocuk elleriyle attı…
Deli dolu bakışları çocukken nasıldı, kim bilir?
Sayısız gruba katkı sunan Raif, genç yaşından sahne tozu yutmuş, farkını fark ettirmişti…
Raif Özkan Uğur’u televizyonda gördüğümüzde “Bu adam bir başka” demiyor muyduk?
Hakikaten de öyleydi.
Başka çalar, başka söyler, başka bakar, başka oynardı Özkan Uğur…
8 Temmuz 2023 günü çoğumuzdan bir parça eksildi gibi!
Müziği hayatı haline getiren birinin yeri asla dolmaz, dolamaz. Yapılacak tek bir şey var, o da yeni nesil müzik sevdalılarına Özkan Uğur’un dolu dolu kariyerini anlatmak…
Özkan Uğur’un kendine has duruşuna yetişebilen bir nesil olduğum için çok şanslıyım.
‘KAYGISIZLAR’dan ‘MFÖ’ye…
Biri sonsuzluğa gitti, geride kalan Mazhar Alanson ve Fuat Güner eminim ki 1971 yılına gittiler arkadaşlarının ölüm haberini aldıklarında!
Hatta Kızıltoprak’a! İlk el sıkışma, ilk provalar ve başladılar o muazzam yoldaşlığa!
‘Kaygısızlar’ olarak çıktıkları müzik maceraları ‘Mazhar-Fuat-Özkan’ (MFÖ) ile ciddiyet kazandı. Türkçe pop ve rock müziğine yol göstermeye başladılar. ‘Kaygısızlar’ grubu dağıldı ama yukarıda da yazdığım gibi MFÖ küllerinden yeniden doğacaktı. O süre zarfında Özkan’daki tenor sesi ve basgitar yeteneğini keşfeden isim kimdi, biliyor musunuz?
Barış Manço!
‘Kurtalan Ekspres’e merhum Barış Manço’nun daveti ile giden Özkan Uğur’un ölümüne kadar sakladığı en güzel hediye de yine aynı isimden oldu.
Fender Jazz Bass gitarı Manço’dan ona yadigârdı…
Şimdi kavuşacaklar…
Hayatı Fender Jazz Bass gitarı ile geçti, milyarlar verse de satmak istemedi, öyle de sadıktı bırakılan emanete. Yere düştüğü zaman kahrolduğunu bir konser çıkışı anlatıyordu.
E, malum Barış Abi vefası var onda!
“Allah’ıma şükürler olsun ki sadece kutusu ezildi” diyerek ise çocuğuna sahip çıkar gibi gitarını koruduğunu gözler önüne seriyordu.
Raif Özkan Uğur’un bazı şarkılarının hiçbir anlamı yoktur. Sözleri anlamsız ama bestesi sarıp sarıp dinlettirirdi kendini.
Farklıydı derken boşa değil!
Anlamsızlığı bile tebessüme dönüştürebilen bir adamdı.
‘Cennet Mahallesi’nin ‘Beter Ali’si bu kez mendil uzattı bize.
‘Yeter Anne’ Suna Pekuysal, oğluna kavuştu işte…
Cem Yılmaz’ın en iyi rol arkadaşı da gitti…
“Olduramadık”!
Şu kanser için illet derler ya, çok doğru!
2013’te ilk teşhis konuldu, ha iyileşti derken tekrarladı ve Özkan Uğur’umuzu bizden aldı.
“Ele güne karşı” şimdi biz “Özkan Uğur öldü” mü diyeceğiz!
Hem de “yapayalnız”!
Doğum gibi ölüm de var, biliyoruz da inanamıyoruz böyle hayat dolu insanların artık olamayacaklarına…
Seni hep güzel ve gülümseyerek hatırlayacağız büyük usta. Senin elinde yetişenler şanslarını artık daha da iyi anlayacaklar.
Gidişine üzüldüğün arkadaşlarınla karşılaşmanın mutluluğu ile onlara selam söyle…
Not: Özkan Uğur’dan ‘Olduramadım’ şarkısını dinlemek için tıklayınız…
